Kıskançlık Normal midir?
Bu kadar sık kullanılan bir sözcük olmasına karşın acaba onu doğru anlamında mı kullanıyoruz? Kıskançlık ne demektir? Özellikle ne zamanlar ortaya çıkar? Hasetle aynı şey midir? Peki siz hangi durumlarda ne kadar kıskançsınız? Tüm bu sorular muhakkak bir cevabınız vardır… Ama bu cevaplarınızı bir kenarda tutun ve bu yazıyı okuduktan sonra bu cevaplarınız üzerine bir daha düşünmeyi deneyiniz…
Kıskançlık her insanın deneyimleyebileceği çok doğal ve gayet normal bir duygudur.
İnsanoğlu olumlu duygulara olduğu gibi olumsuz duygulara da sahiptir. Ancak, ne yazık ki, bu duyguları kabullenmek ve yaşamak beklendiği gibi çok da kolay olmuyor. Kişi özellikle bu duyguyu hissettiği çoğu an da kabullenmek yerine bu duyguyu reddetmeyi tercih etmektedirler. Halbuki kıskançlık oldukça doğal ve deneyimlenmesi çok anlaşılır bir duygudur. Kıskançlık daha bebeklik döneminde (özellikle 18-36 aylıkken) gelişmeye başlayan bir duygudur. Ancak, yaşımız ilerledikçe kıskançlık duygusu da geçmişteki kadar kolay bir şekilde ifade edilmemeye başlanıyor.
Kıskançlık duygusu hangi durumlarda sıklıkla deneyimlenir?
Kıskançlık duygusu özellikle, sahip olduklarını yitireceği düşüncesine eşlik eden duygu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Kişinin özellikle, sahip olduğu maddi ya da manevi olarak değerli algıladığı herhangi bir nesneyi (kişi, eşya, mevki vb.) kaybetme korkusu ile ortaya çıkabilmektedir. Ya da kişinin kendisinin hak ettiğini düşündüğü herhangi bir nesneye kendisi sahip değilken başka birinin sahip olduğunu görmesi ile deneyimleyebileceği bir duygu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu kıskançlık duygusu bazen günlük yaşamda gelip geçici anlık bir deneyim olarak ortaya çıkarken bazen yaşam dengelerini alt üst edecek bir biçimde ortaya çıkabilmektedir. Bu durum kişinin kişilik yapısına ve olayı algılayış tarzına göre değişim gösterebilmektedir.
Kıskançlık duygusu ile baş edilebilir mi?
Kıskançlık duygusunu deneyimleyen kişi bununla baş edebilmek için öncelikle bu duygunun farkına varmalıdır. Bu duyguyu fark ettikten sonra, kabullenmeli ve kendi içerisinde bunun anlamını keşfetmek için çaba göstermelidir.
Bu duyguyu deneyimleyen kişilerin kıskançlık duygularının anlamını keşfetmelerinin gereksiniminin en önemli nedeni kıskançlık duygusunun çoğu zaman kişinin iç dünyasındaki algılama şeklinden kaynaklanmasıdır. Kişi daha önceki deneyimleri ve kişiliğinin de etkisi ile kıskandığı herhangi bir olayı abartılı ve çarpıtılmış bir biçimde algılayıp yorumlayabilir. Bu gerçeğin bilincinde olan kişi bu duyguyu anlamlandırabilmekte ve bu sayede bu duygu ile baş edebilecektir.
Kıskançlık zararlı olabilir mi?
Kıskançlık duygusu ile başetmek yerine bu duyguyu yok saymak kişiyi bir kabusun içine sürükleyebilmektedir. Kıskançlık duygusunun etkisi ile kişi hem kıskandığı nesneye hem de kendisine zarar verecek davranışlar sergileyebilmektedir. Bu durumda kıskançlık duygusunu deneyimleyen kişilerin birçoğunun bu duyguyu fark etmeyi reddetmeyi tercih etmelerinden kaynaklanarak bu duygu ile baş edememeleridir.
Kıskançlık duygusu ile baş edemeyen kişilerin çoğu zaman kıskandıkları (yitirmekten korktukları) kişi ile ilişkilerinin olumsuz yönde etkilendiği ve iletişim bozuklukları deneyimledikleri gözlemlenmektedir. Bu da gösteriyor ki, kişinin kaybetme korkusu eşliğinde deneyimlediği kıskançlık duygusu tam da korkulduğu üzere kaybetmeyle sonuçlanmaktadır. Bu sadece sevgili ilişkilerinde değil, iş arkadaşlığı, dostluk, akrabalık vb. ilişkiler içinde karşımıza çıkabilmektedir. Bu durumda kişi bundan zarar görmektedir.
Kişi kıskançlık duygusunda zarar görmemek için ne yapmalıdır?
Kıskançlık duygusu ile baş etmelidir. Bununla nasıl baş edeceği sorusunun yanıtı ise “kıskançlık duygusu ile nasıl baş edilir?” başlığı altında yer alanlara ek olarak şu şekilde sıralanabilir;
-ilişkiyi korumak ve sürdürmek için çaba sarf etmek,
-küsmek, tehtid etmek, intikam almak, zor kullanmak vb. davranışlardan uzak durmak,
-özgüvenlerini korumak, kendilerine güvenmek,
-kendilerini içine soktukları rekabet ortamında yenilen kişi olarak hayal etmemek,
-bu duygusunu önce kendisini sonra da karşı tarafa suçlayıcı bir dil kullanmadan ifade edebilmek…
Kıskançlık duygusu ile baş etmek cinsiyete göre değişim gösterir mi?
Bu duygu her iki cinsiyetinde oldukça sık deneyimleyebileceği bir duygudur. Bu duyguyu deneyimlemek cinsiyetten önce kişilik ve kendini algılama ile ilgilidir. Ama bu durumla baş etmek çoğu zaman cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Kadınlar erkeklere göre daha yapıcı tavırlar (konuşman, çözüm bulmak) sergilerken, bu çözüm bulma yollarında kendi haklarından vazgeçme yolunu da tercih etmektedirler ki bu uzun vade de kişiyi mutsuz ve huzursuz edebilmektedir. Erkekler ise kıskançlık duygusu ile kaba kuvvet uygulayarak, tehdit eder bir tutum içerisinde hareket edebilmektedir.
Ancak buradaki en önemli nokta kişinin kendini ve duygularını ne kadar tanıdığındır. Kendini gerçekten tanıyan ve duygularını yaşama şansı veren her birey kıskançlıkla sağlıklı bir yolla baş edebilecektir. Burada cinsiyet farkı her zaman için geçerli değildir. Asıl fark sözü edilen kendine yönelik farkındalık becerisini geliştirmektir.
Özetle; Kıskançlık, yaşanması çok doğal bir duygudur, önemli olan bu duyguyla nasıl baş ettiğimizdir. Belki siz de kendinize bu duyguyu sağlıklı bir biçimde yaşama şansı vermeye karar verebilirsiniz…
Doç. Dr. Meryem Karaaziz,
Klinik Psikolog / Psikoterapist
0 Yorum