15 49.0138 8.38624 1 0 4000 1 https://blog.onlinepsikolojimerkezi.com 300 true 0
theme-sticky-logo-alt

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir? OKB Belirtileri

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir ?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), istenmeden akla gelen, rahatsız edici, mantık dışı, kontrolü zor, kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı, tekrar eden düşünce, fikir ve dürtüler olarak tanımlanan obsesyonlar ve kişinin obsesyonlara tepki olarak ortaya koyduğu, genellikle rahatsız edici düşüncelerin ardından rahatlamak amacıyla yapılan yineleyici davranışlar ya da zihinsel eylemler kompulsiyonlardır. Obsesyonlar, kişiye yoğun sıkıntı ve huzursuzluk verir. Obsesyonların verdiği yoğun kaygı, sıkıntı ve huzursuzluk tekrarlayan davranışların zorunlu hale gelmesine sebep olur. Kompulsiyonlar, tekrarlayan düşüncelerin davranışa dönüştürülmesidir. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı alan kişiler, tekrarlayan düşünceleri önlemek ya da ortadan kaldırmak amacıyla yaptıkları davranışları rutin haline getirirler. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı almış olan kişi düşünce ve davranışlarının mantıksız olduğunu bilir, bildiği halde bu düşünceleri kontrol altına alamaz ve huzursuzluk yaşar. Bu düşünceleri kontrol altına almak, durdurmak ve sıkıntının yok olması amacıyla defalarca anlamsız davranışlarda bulunur.

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedenleri?

Obsesif kompulsif bozukluğu nedeni, kesin olarak bilinmese de çeşitli fizyolojik ve psikososyal faktörlerin hastalığın gelişiminde büyük rol oynadığı düşünülmektedir. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı almış kişilerin çoğunlukla anne babalarında ve birinci dereceden yakın akrabalarında obsesif kompulsif bozukluk öyküsünün bulunması hastalığın genetik olabileceğini düşündürmektedir. Beyindeki milyarlarca nöron, elektrik sinyalleri ile iletişim kurar ve birbirleri ile bilgi alışverişi sağlayan kimyasallar nörotransimitterlerdir. Bu transimitterler arasında bulunan beynin sinirsel iletiminde bulunan serotonin seviyesindeki düşme ya da düşük miktarda bulunması obsesif kompulsif bozukluğun biyolojik faktörlerinin araştırılmasına yol açmıştır. Çocukluk döneminde yaşanan cinsel taciz, istismar, bakım verenin kaybedilmesi, aile içi şiddet veya yaşamdaki köklü değişiklikler gibi travmalar obsesif kompulsif bozukluk gelişiminde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Ayrıca kişinin mükemmeliyetçi, ayrıntıcı ya da kuralcı olması gibi kişisel özelliklere sahip olması da OKB’ye yakınlığını arttırabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Belirtileri Nelerdir?

Obsesif kompulsif bozukluğun belirtileri toplumsal ve kültürel açıdan çok farklı bir şekilde yorumlanabilir. Obsesyonlar genellikle bulaşma, dini, simetri, kuşku, cinsel konularda yoğun uğraşları, düşünceleri içerir ve kişi kendisine özgü bir ritüel yerine getirmezse kötü şeyler yaşayacağını düşünür. Kompulsiyonlar, genellikle fiziksel hareketi içermesine rağmen kişiye özgü duaları ya da düşünceleri tekrarlama şeklinde de olabilir. Kompulsiyonlar huzursuzluk ve sıkıntı ortadan kalkana kadar tekrarlanabilir. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı almış kişilerin en yaygın belirtileri şunlardır;

  • Kişi leke, kir, mikrop veya bakteri bulaşmasından korktuğu için, ellerini defalarca yıkar, kapı kollarına dokunamaz, el sıkışmaz, sürekli duş alır. (Bulaşma obsesyonu temizlik kompulsiyonu)
  • Kişi ütü, ocak, kurutma makinası gibi elektrikli aletlerin fişlerinin prizde takılı olup olmadığını ya da kapıyı kilitleyip kilitlemediğinden kuşku duyar ve emin olmak için tekrar tekrar kontrol etme isteği duyar. (Kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu)
  • Kişinin hayatının büyük bir kısmında simetri ve düzen hakimdir. Örneğin, Mutfak dolabındaki bardaklar küçükten büyüye doğru sıralı bir şekilde yerleştirilmiştir. Resim çerçeveleri duvara ölçülü ve düz bir şekilde sabitlenmiştir. (Simetri/düzen obsesyon ve kompulsiyonları)
  • Kişiler kendisine, çevresine, yaşına ve toplumdaki yerine hiç yakıştıramadığı şekilde cinsel içerikli şeyler düşünür. Örneğin, 60 yaşında dini değerleri yüksek bir kadının kendinden yaşça küçük erkek iş arkadaşı ile cinsel içerikli hayaller kurması. Bu hayalleri zihninden uzaklaştıramadığı için huzursuzluk duyması. (Cinsel içerikli obsesyonlar)
  • Kişi inanç ve görüşlerine zıt ve yoğun sıkıntı yaratacak şekilde dini içerikli düşünceleri düşünmekten kendini alıkoyamaz. Örneğin, Dini değerleri yüksek kişinin ibadet sırasında ‘‘Allah var mı?’’ düşüncesi. (Dini içerikli obsesyonlar)
  • Kişi günlük işlerini kafasında belirlediği sayıya kadar saymadan yaparsa işlerinin kötü gideceğini ve kötü şeyler ile karşılaşacağını düşünür. Örneğin, sabah uyandığımda üç kere yüzümü yıkamazsam başıma kötü bir olay gelecek endişesi yaşamak. (Sayma kompulsiyonları)
  • Bazı kişiler günlük hayatlarındaki davranışları yapmadan önce bir eşyaya ya da bir yere dokunma ihtiyacı duyarlar. Örneğin, okula gitmek için evden çıkmadan önce masamın üstünde duran kar küresine dokunmadan okula gidersem okulda kötü bir olay ile karşılaşacağım endişesi yaşamak. (Dokunma kompulsiyonları)
  • Kişi, ileride bir gün illa gerekli olacaktır düşüncesi ile gereksiz eşyaları saklayıp biriktirebilir. Örneğin, ‘‘kardeşim büyüyünce kullandığım ders kitapları onun da işine yaracaktır’’ düşüncesi ile tüm kitapları saklamak. (Biriktirme ve saklama kompulsiyonları)

Son yıllarda yapılan araştırmalar doğrultusunda obsesif kompulsif bozukluğun her 100 kişiden 2-3’ünde görüldüğü gözlemlenmiştir. OKB’nin başlangıç yaşı genellikle ergenlik döneminde ve 21-25’li yaşlarda başlamasına karşın, okul öncesi çocuklar dahil her yaşta görülebilmektedir. Erkeklerde biraz daha erken yaşlarda başladığına dair araştırmalar olmasına rağmen kadınlarda daha sık görülmektedir. Sosyoekonomik durum, eğitim düzeyi, din, fiziksel sağlık durumu gibi sosyodemografik özellikler değerlendirildiğin de obsesif kompulsif bozukluk arasında herhangi bir ilişki kurulamamıştır. OKB’ de görülen semptomlar yaşa bağlı değildir. Çocuk ve ergenlerde yetişkinler ile neredeyse aynı özellikleri gösterebilirler.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Tanı Yöntemleri

OKB için, laboratuvar ortamında gerçekleştirilen herhangi bir test bulunmamaktadır. Obsesif kompulsif bozukluk tanısı, kişinin semptomları, belirtileri ve genel davranışları değerlendirilerek bir uzman tarafından konulabilir. Yapılan psikolojik değerlendirme esnasında düşünce, duygu, davranış ve semptomlar incelenir. Obsesif kompulsif bozukluğu diğer hastalıklardan teşhis etmek bazen zordur. Çünkü semptomlar anksiyete bozuklukları, fobiler, depresyon, şizofreni, panik bozukluk, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu veya diğer mental bozukluklarına benzer olabilir. Ayrıca kişi OKB ile birlikte diğer mental bozukluklara da sahip olabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Tedavi Yöntemleri

Obsesif kompulsif bozukluk için bunlar sadece ‘‘takıntı’’, zamanla ve kendiliğinden geçer diyemeyiz. OKB, sadece takıntı değildir, kendiliğinden ve zamanla geçmez bu yüzden tedavi edilmesi çok önemlidir. Obsesif kompulsif bozukluk kişinin yaşam kalitesini ciddi derecede düşürmektedir. OKB için en etkili yöntem ilaç ve uygun psikoterapinin birleşmesidir. OKB tedavisinde, psikoterapi çeşitlerinden bilişsel davranışçı terapinin etkinliği daha yüksektir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğunun İlaç Tedavisi

OKB tedavisinde kullanılan ilaçlar beyindeki serotonin seviyelerini dengelemeye ve arttırmaya yönelik kullanılan ilaçlar ve antidepresanlardır. İlaçların etkilerinin görülmesi için en az iki hafta kadar beklemek gerekmektedir. Kullanılan ilaçların etkisine karar vermek için ise en az 10 hafta beklenmelidir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğunun Psikoterapi Tedavisi

OKB tedavisinde birçok psikoterapi ekolu kullanılabileceği gibi, hastalığın önlenmesinde oldukça etkili olan Bilişsel davranışçı terapilerdir. Kişinin istekli ve motive olması psikoterapinin başarısını olumlu yönde etkilemektedir. BDT, kişilerin sorunlu düşünce, davranış ve duygularıyla baş etmesine yardımcı olan bir psikoterapi türüdür. Bilişsel davranışçı terapi, kişinin sıkıntı veren düşüncelerinden kaynaklı rahatlamak amacı ile yaptığı davranışları gerçekleştirmeden, korkularıyla yüz yüze gelmeleri ve anksiyetenin en aza indirgenmesini sağlamaktır. Aynı zamanda bilişsel davranışçı terapi, OKB’de sıkça görülen abartılmış, şiddetli ve mantık dışı düşünceleri azaltmaya da odaklanır. OKB tanısı almış kişi, yaşadığı sıkıntıyı, obsesyon ve kompulsiyonlarını ya da kaçınma davranışlarını ortadan kaldırmak, en aza indirgemek amacıyla bilişsel davranışçı terapiye başvurabilir. Tedavi gören kişilerin yaşam kalitesi önemli ölçüde düzelmektedir.

Uzm. Klinik Psikolog Evrim İncioğlu

Online Psikolog ile Online Terapi almak için hemen sitemizi ziyaret edin. www.onlinepsikolojimerkezi.com

panik atak
Önceki
Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Nelerdir?